Mimari yapısı, süslemeleri ve görkemli yapısıyla 500 yıllık tarihin izlerini taşıyan Başhan Hanı, Bitlis’in yöresel yemekleriyle ziyaretçilerini ağırlıyor
Bitlis‘te, Van Beylerbeyi Köse Hüsrev Paşa tarafından 16. yüzyılda Selçuklu mimarisiyle inşa edilen Başhan Hanı‘nda, yerli ve yabancı ziyaretçiler kentin yöresel yemekleriyle ağırlanıyor.
İpek Yolu güzergahında 500 yıl önce yaptırılan ve Vakıflar Bölge Müdürlüğünün kültürel miras envanterinde yer alan Başhan, tarihi dokusu ve eşsiz mimarisiyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Selçuklu mimarisiyle kesme taşlardan inşa edilerek bugüne kadar ihtişamını koruyan tek katlı han, uzun yıllar tüccarlara hizmet verdikten sonra aslına sadık kalınarak yapılan restorasyonun ardından kullanıma açıldı.
Yöreye özgü dekorasyonu, 5 asırlık tarihin izleriyle misafirlerini zamanda yolculuğa çıkaran Başhan, kentin yöresel yemeklerinin yapıldığı restorana dönüştürüldü.
“Tarihi Mekanla Yöresel Yemeklerimizi Buluşturduk”
İşletmeci Mesut Uygun, restore edilen tarihi hanı Vakıflar Bölge Müdürlüğünden kiralayarak insanların güzel zaman geçirebilecekleri bir mekana dönüştürdüklerini söyledi.
İpek Yolu güzergahındaki tarihi hanı Bitlis büryanı ve diğer yöresel yemeklerle bütünleştirdiklerini belirten Uygun, şöyle konuştu:
“Güzel tepkiler alıyoruz. Özellikle aileler ve diğer illerden insanlar geliyor. Geleneksel yemeklerle tarihi bir mekanı buluşturduk. Bitlis’in yemek kültürü çok eskilere dayanıyor. Bunu aslına uygun bir mekanda insanlarla buluşturmak istedik. Günün ilk ışıklarında ‘avşor’ çorbasıyla servise başlıyoruz.
Gelen ziyaretçilerimiz buraya hayran kalıyor. Orijinal dokusunu koruyoruz. Hiçbir yerine dokunmadan hizmete açtık. Gelen turistler burada saatlerce zaman geçiriyor. Tarih ile yöresel yemeklerimizi buluşturduğumuz için mutluyuz. İnsanlarımız burada hem tarihe tanıklık ediyor hem de yöresel yemeklerin tadına bakma imkanı buluyor”
“Tarihi Dokuyu Hissediyoruz”
Ziyaretçilerden Cihat Duman ise kervanların güzergahı üzerinde bulunan Bitlis’te çok sayıda tarihi yapı ve hanın bulunduğunu belirtti.
Tarihi mekanların aslına uygun olarak insanların hizmetine açılmasına sevindiklerini ifade eden Duman, “Bu tarihi mekanın verdiği bir huzur var. Buraya gelenler yemeklerimizin lezzetinden ve hanın tarihi dokusundan çok fazla etkileniyorlar. Tarihi dokuyu hissetmeleri için misafirlerimizi buraya getiriyoruz” diye konuştu.
Büryan ve avşor ustası Yaşar Cilbir ise saat 02.00’de tarihi hana gelerek yemekleri hazırladığını ifade ederek, “Yaktığımız tandıra önce su dolu bakır kazanları bırakıyoruz, ardından kaya tuzunda dinlendirdiğimiz etleri sarkıtıyoruz. Ağzını çamurla sıvadığımız tandırda suyun buharıyla büryanımızı pişiyoruz. Günün ilk ışıklarıyla misafirlerimize ikram ediyoruz” dedi.