Kolay mı kaygılanırsınız? Huzursuzluğa veda edin
Psikologlar, insanların %20’sinden fazlasının yaşamlarında en az bir kez anksiyete atağı geçirdiğini söylüyor.
Neden kaygı atakları yaşarız?
İş ve organizasyon alanında uzman bir psikolog olan Javier Savin‘e göre, birkaç kaygı türü vardır; üzüntü kaygısı, agorafobi (açık alan kaygısı), genel kaygı gibi. Her birinin semptomlara bağlı olarak değiştiğini belirten Javier Savin “Genel kaygı, birçok olay ve durum karşısında hissedilebilen ve altı aydan fazla süren aşırı kaygıdır. Bugünün toplumları, geçmişe çok daha güvenli olmakla karakterize edilse de karşı karşıya kalabileceğimiz ve hazırlıksız olabileceğimiz birçok tehdit var. Belki bizi kovalayan bir avcı veya düşman yok, ama işten çıkarılma, terk edilme gibi bir takım günümüz tehditleri bizi kaygıya sürükleyebilir.” diyor.
Kaygılı olduğumuzu nasıl anlarız?
Javier Savin‘in belirttiği gibi kaygı, henüz gerçekleşmemiş olaylar nedeniyle aşırı huzursuzluk hissetmek olarak tanımlanır. Konsantrasyon zorluğu, aşırı yorgunluk ve uykusuzluk sorunlarına yol açar. Bu noktada sevdiklerimizle konuşmak veya bir psikoloğa danışmak en doğrusudur. İlk başta biraz korkutucu gelebilir, ancak içimizdeki duyguları ne kadar fazla bastırırsak, sonradan daha ciddi bir sıkıntıya girme olasılığımız o kadar artar.
Kaygıyı Kontrol Etmek
Günlük hayatta karşılaştığımız stres ve sorumluluklar kaygının genel sebepleridir. Psikolog Javier Savin, kaygıyla baş etmenin yollarını şöyle açıklıyor:
Duygularınızı ifade etmeyi öğrenin
Duyguların uzun süren baskılanması, kişiyi yorgunluk ve depresyona sokar. Duygularımızı tanımayı ve ayırt etmeyi öğrenmemiz önemlidir. Duygularımızı tanımayı öğrendikten sonra onları ifade etmeyi öğrenmeliyiz. Bu da duyguları başka biriyle paylaşmak anlamına gelir. Bir günlüğe yazmak çok yararlı olabilir. Duygulara bir miktar ifade etmeye başladığımızda, en önemli adım gelir ki bu, sözler, jestler veya hareketler aracılığıyla, duygularımıza neden olan kişilere bunu bildirmektir. Zor görünür, ancak sabır ve pratikle kolaylaşacaktır.
Günlük rutine meditasyon ekleyin
Son yıllarda birçok Doğu öğreti ve felsefesi Batı’da ilgi görmekte ve yaygınlaşarak uygulanmaktadır. Meditasyon, Yoga, Tai Chi vb. yöntemler başta biraz zor görünse de öğrenilip disiplinle uygulanmaya başladığında hem ruh hem beden sağlığı için olumlu etkileri gözlemlenmektedir. Birkaç dakikalık gevşeme denemeleriyle başlayabilirsiniz. Sakin bir ortamda, rahatça oturarak, sakinleştirici bir melodi eşliğinde nefes egzersizleri yapın. Sizi gülümseten, rahatlatan şeylere odaklanın. Her gün dakikaları biraz arttırın. Meditasyon seansınıza rahatlatıcı müzikler ve kokular da eklediğinizde nasıl daha iyi hissettiğini göreceksiniz.
Sorunu çözmeye yardımcı olacak bir davranış çizgisi izleyin
Bir sorunun varlığını ya da gelmekte olduğunu farkettiğinizde bunun gerçek bir sorun olduğundan emin olmak gerekir. Sorundan emin olduğunuzda çözüm seçenekleri üretin. Bazıları aptalca gelse bile kendinizi sınırlandırmayın. Sonraki adımda seçenekleri daraltmaya başladığınızda, mükemmel bir çözüm olmadığını ve her zaman engeller olacağını, ancak çözüm işe yaramazsa başka seçenekleriniz olduğunu bileceksiniz.
Başarılı çözümlerin anahtarı aklımızda. Bu da, sorun kaşısında yalnızca düşünmenin yeterli olmadığı anlamına gelir. Aynı zamanda bizi çözüme ulaştıran çok sayıda etkeni analiz edip birçok küçük karar da almak zorundayız.