Türk Bilim İnsanları İşitme Cihazlarının Verimliliğini Artıracak Buluşa İmza Attı

0
796

Türk bilim insanlarının, iç kulakta farklı frekanslara sahip seslerin birbirinden ayırt edilmesini sağlamak için geliştirdikleri ve işitme cihazlarının performansını artırması beklenen buluş, Avustralya Patent Enstitüsünden uluslararası patent aldı

Trakya Üniversitesinden (TÜ) yapılan açıklamaya göre, TÜ Uluslararası İşitme Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Prof. Dr. Cem Uzun ve Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Erdoğan Bulut, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Ahmet Ataş ve Dr. Öğr. Üyesi Eyyüp Kara ile birlikte işitme problemi olan hastalara yönelik “Koklear İmplantta Spatial Seçiciliği ve Konuşmayı Ayırt Etmeyi Artırmak İçin Yeni Bir Elektrod Frekans Kodlama Yöntemi” çalışmasını gerçekleştirdi.

Prof. Dr. Uzun ve Doç. Dr. Bulut, TÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nu ziyaret ederek Avustralya Patent Enstitüsünden alınan uluslararası patent belgesini teslim etti.

Tabakoğlu, Uzun ve Bulut’u başarılarından dolayı tebrik etti.

Buluşun İşitme Teknolojilerinin Temel Çalışma Prensibini Değiştirme Potansiyeli Var

Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Uzun, işitmede mevcut yardımcı protezlerin verimliliğinin istenen düzeyde olmamasından yola çıkarak iç kulakta farklı frekanslara sahip seslerin birbirinden ayırt edilmesini yeni bir mekanizma ile açıkladıklarını belirtti.

Buluşun işitme teknolojilerinin temel çalışma prensibini değiştirme potansiyeli bulunduğunu aktaran Uzun şunları kaydetti:

“Buluşumuz öncesi kokleanın frekans ayrımı von Bekesy’nin ‘Yayılan Dalga Teorisi’ ile açıklanıyordu. Yapılan çalışmalar ışığında bu teoremin kokleanın frekans ayrımını tam olarak açıklayamadığı ve artık kokleanın sesi alan, analiz eden, ileten biyonik bir yükselteç olduğu gösterilmiştir.

İşitme ölçüm cihazları, yardımcı protezlerin ve koklear implant cihazlarının verimliliği en fazla yüzde 70’ler civarındayken buluşumuzda yaptığımız çalışmalar sonucu elde edilen veriler ile bu oranı daha yukarılara çekebileceğiz. Buluşumuz, mevcut teknolojilerdeki temel çalışma prensibini ve buna bağlı olarak yazılımsal algoritmayı ve donanımı da değiştirecektir.”