Telekomünikasyon, hava, uzay, savunma sanayisi alanlarında faaliyet gösteren Türk teknoloji şirketi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla ortaya çıkan ihtiyaçlara çözümler üretti
TTAF Ankara Bölge Müdürü Bülent Işık, AA muhabirine, 2003 yılında kurulan şirketin, ileri teknoloji bağlantı elemanları, kablo gruplama, profesyonel LED aydınlatmaları konusunda çözüm sağlayan bir teknoloji firması olduğunu söyledi.
Telekomünikasyon, hava, uzay, savunma sanayisinde uzun yıllardır hizmet veren şirketin 70 ülkeye ihracat yaptığını ifade eden Işık, salgın sürecinde tecrübelerinden yola çıkarak bir dizi çalışma yaptıklarını bildirdi. Işık, gönüllülerle birlikte 55 bin ücretsiz yüz siperliği dağıtımı gerçekleştirdiklerini belirterek, sonrasında kişisel hijyen, kişisel koruyucular, yaşanan ve çalışılan ortamların dezenfeksiyonuna yönelik çözümlere yoğunlaştıklarını vurguladı.
İlk başta ultraviyole ürünlere yöneldiklerini dile getiren Işık, bunu elektronik yüz maskesinin izlediğini kaydetti. Işık, elektronik maskenin geliştirilme sürecinin zorlu ve yorucu olduğunu ifade ederek, “Bilim insanları ve sağlık otoritelerinin açıklamaları çerçevesinde mevcutta kullanılan maskelerin yeterli olmadığı, çift maske kullanımı gibi zorunluluklar, yapmış olduğumuz elektronik maske çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu.” dedi.
Tek Şarjla 6 Saat Kullanım
Birçok test sürecini tamamladıklarını, son olarak Sağlık Bakanlığı akreditasyon kuruluşunun Kovid-19 ile ilgili testlerinden geçerek koruma düzeyinin belgelendiğini anlatan Işık, elektronik maskenin değiştirilebilen filtresi ve fan yapısıyla koruma sağladığını söyledi.
Işık, maskenin USB kabloyla 1 saatlik şarj sonucu 6 saat kullanılabildiği bilgisini vererek, şöyle konuştu:
“Maske çalıştığında, havayı alıp 4 katmanlı filtreden geçirerek iç yüzeydeki hava akışkanlığını sağlıyor. Kullanıcı maskeyi taktığında temiz havayı teneffüs ediyor, kirli hava ise tek yönlü valflerle dışarı atılıyor. Yüze temas eden silikon yapı, antibakteriyel, gıda destekli, alerji yapmayan özellikte. Bunlar kolayca değiştirilip dezenfekte edilebiliyor.”
Elektronik maskeyi salgınla sınırlı olarak da düşünmediklerini vurgulayan Işık, iş sağlığı ve güvenliği amaçlı olarak fabrikalarda, maden ocaklarında çalışanlar, sağlık personeli başta olmak üzere herkesin maskeyi güvenle kullanabileceğini belirtti.
Işık, üretimin İstanbul merkezli devam ettiğini, tüm Türkiye’ye dağıtım konusunda ise çeşitli görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, herkesin hızla ulaşabildiği bir satış ağı oluşturacaklarını dile getirdi.
İhracat İçin Çalışmalar Başladı
Işık, elektronik maske kullanımıyla akciğerin mevcut maske kullanımındaki yükünün azaldığını ifade ederek, “Öte yandan bir maskenin koruyuculuğu şu anda yüzde 40, çift maske kullandığınızda yüzde 80’e çıkabiliyorsunuz. Elektronik maskeyle yüzde 99,95’lik bir oran yakalamış oluyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bir yüz maskesinin 2-3 saatte bir değiştirilmesi gerektiğine dikkati çeken Işık, aynı zamanda çift kullanımın maske ihtiyacını artırdığını ve özellikle astım hastaları, solunum yetersizliği çekenler için bunun çok daha sıkıntılı olduğunu belirtti. Işık, elektronik maskedeki 4 katmanlı değiştirilebilir filtrenin ortalama 15 gün kullanılabildiğini, ilk seferde 2 aylık ihtiyacı karşılayacak 4 filtrenin kullanıcıya sunulduğunu bildirdi.
ABD ve Çin’de benzer ürünler olduğuna işaret eden Işık, “Sahip olma maliyetine baktığınızda Türkiye’deki üretici olarak hepsinin önüne geçiyoruz ve kutu içine koyduğumuz aksesuarlarla da çok daha farklı bir hale geldi. TTAF olarak farklı konularda zaten ihracat gerçekleştiriyoruz. Bu konuda yurt dışından da çok fazla talep almaya başladık, bilhassa Almanya’dan talep alıyoruz. Diğer ülkelerde bunu yakından takip ediyor. İhracat için de gerekli çalışmaları başlattık.” dedi.
Elektronik maskenin halihazırda erişilebilir olduğunu ifade eden Işık, “Elektronik maske her yerde olacak. Online alışveriş alanlarında, medikal firmalarında, eczanelerde göreceğiz. Vatandaşlarımız istedikleri noktalardan ulaşabilecekler.” diye konuştu.
Buhar Etkili El Sterilizasyonu
Temassız el dezenfektan çözümüne ilişkin de bilgi veren Bülent Işık, şunları kaydetti:
“Buhar etkili el sterilizasyon standında su bazlı olarak bütün dezenfektanları kullanabiliyorsunuz. 15 litrelik dezenfektan kabini var. Üzerinde bir hareket sensörü bulunuyor. Cihaz sizi gördüğünde otomatik çalışmaya başlıyor. Sensör yapısı ve mesafeyi ayarlayabiliyorsunuz. Ellerinizi hazneye soktuğunuzda buhar etkili olarak dezenfeksiyon sağlanıyor ve bittiğinde de uyarı veriyor. Basmalı sistemlerde hijyenin tam olarak sağlandığı söylenemez. Fıskiyeli sistemlerde ise tıkanmalar olur. Buharlı sistemde cilde daha fazla temas, daha hızlı ve nemli bir dezenfeksiyon sağlanıyor. 10 saniyelik bir süre yeterli oluyor ama bu süre de ayarlanabiliyor.”