Bazen Öylece…Bazen Sadece…Bazen Delice!

0
883
Bazen oylece...Bazen Sadece...Bazen Delice

Hayat işte, herkesi farklı etkiliyor…

Bugün yazılan yazı, tamamen spontane aktı geldi içimden. Nedendir bilmem ama doldum ve taştım diyelim. Nostaljik bir kadınımdır ben ve maalesef bu çağa ayak uydurmakta zorlanan insanlardanım. Sizde benim gibiyseniz ve bu sığ zamanlara fersah fersah uzaksanız anlarsınız ne demek istediğimi.
  • Siz hiç kanınız kaynarken bir anda hüznün dibine vurup saliseler içinde kendinizi slov bir şarkının ortasında buldunuz mu?
  • Acı bir tebessümle kahkahalar attıktan sonra etrafınıza bakıp biri görse deli dediğiniz zamanlara sıkışıp kaldınız mı hiç?
  • Yüzünüze vuran ışık, aslında kalbinize insin ve karanlıkları aydınlatsın istediniz mi şu ahir ömrünüzde bir kere bile?
  • Kalbiniz, ruhunuz, aklınız ve tüm hücreleriniz eşlik ederken size şarkıları dinlerken bir anda koltuğa yığılıp kaldınız mı hiç?
Türü fark etmeksizin mutsuzken sözlerine, mutluyken melodisine takıldığınız, beyninizin notalarla birlikte ayağa kalktığı bir an’a dönün hadi… Neydi sizi o an’dan koparan? Tekrar o an’a dönmeyi mi bir daha hiç yaşamamış olmayı mı tercih ederdiniz sizi o hale sokan kelimelerle savaşırken?

Size göre nedir en vazgeçilmez tarafı şarkıların?

  • Kimi düşünürsünüz metni hayata uyarlayan dizelerin kulaklarınıza değdiği zaman?
  • Kimin yanında olmak istersiniz çok sevdiğiniz ve asla kir-pas tutmayan eserleri dinlerken?
  • Nerede olmak size büyük bir haz yaşatır en sevdiğiniz şarkı arka fonda çalarken?
  • Hiç araç kullanırken duyduğunuzda zınk diye durup kaldığınız ve aracı sağa çekip öylece melodiye kendinizi bıraktığınız oldu mu?
  • Sessizlikte kaybolduğunuzda elinizi tutan cümlelere sarıldınız mı hiç sımsıkı?
  • Bir tek notanın tüm dünyanızı alt üst ettiğini iliklerinize kadar hissedip kaburgalarınıza tekme yemiş gibi ağır darbeler aldınız mı hiç şu yaşınıza kadar?
  • Soğuk ve yağmurlu bir akşamda odanızın kapılarını kapatıp hıçkıra hıçkıra, bağıra çağıra duygularınızın fay hattını kıran harflerin kılıcına sırtınızı döndünüz mü hiç?
  • Bağrınızı buz gibi karlarda açıp öldürmeyen acınızla düelloya kalkıştınız mı hiç ‘sil baştan’ dinlerken?
Herşey kulakta ve beyinde bitmiyor, aslında insan denen varlığın algıları ve yaşadıkları öyle geniş alemlerle bağlantı halindeki; akıl boyutunda bunu anlamak çokta kolay değil sanki… Ben bıraktım açıkçası herşeye mana yüklemeyi. Derin sularda inci tanesi aramaya da hiç niyetim yok artık. Varsa da o paha biçilmez inciler, ben çok iyi yüzme bilmiyorum gerçeğini kabul ettim artık. Neden yazdım bunca şeyi, konu nasıl bir başlıkla ilerleyecekti ve hangi noktaya geldi bilmiyorum. Tek bildiğim bugün bana bahşedilen ömrün bir yılını daha geride bıraktığım ve ufka bakarken, gözlerimin okyanusların derinliklerine değil; balıkların o okyanusun içindeki keyfine takılır olduğu…

Hayat tam da böyle bir şey işte.

Yazmaya çalıştığım ancak 3 yıldır bir köşede tozlarının alınmasını bekleyen kitabımın adı olarak fikrime kazınan 3 kelimeye ait bir dünyanın gerçekliğine kavuştum nihayetinde… “İki nefes arası” yaşadığımız şu sermayeyi, şu andan itibaren kimseye zarar vermeden, hep iyi anılarla anılarak ve huzur içinde yaşamaktan gayrı bir amacım yok. Beni besleyen onca şarkının içinden Sezen Aksu’nun “Köprü” sü ile bağladım geçmiş ve geleceği birbirine ve bundan sonra da ruhuma iyi gelen herkesi yanıbaşıma  alıyor, benden uzak olup hayatımın bugününe kadar bana bir yol ayrımına kadar eşlik eden herkese teşekkürlerimi sunuyorum. İyi’ki vardınız, iyi’ki varım. Bir’likte büyüdük, öğrendik, ağladık, güldük, sevindik, hüzünlendik, yedik, içtik, sabahladık belki… Görevini yapan her yaşanmışlığı, yanağımda minik bir tebessümle anıyorum. Ben sizi çok sevdim ve bu sebepten de sevildiğiniz günlerin hatırına, beni sevdiğiniz günlerin anısına saygıyla; aldığım her nefesin bana ve hepimize şifa olması umudunu taşıyorum. Sağ olun, var olun ve güzel kalın… Hoş geldin güzel yaşım. Bana hangi sürprizleri getireceksen, sonsuz ve sınırsız olasılığı her zerreme çekiyorum. Sevginin, huzurun, umudun, sağlığın, keyfin, başarının ve durdukça ballanan her duyguya meraklı bir çocuk edasıyla kapılarımı açtım. BEKLİYORUM:)
Arsal ŞEN
Arsal ŞEN
Twetter Instagram