Daha Kısa Boy, Daha Fazla Kilo, Daha Uzun Doğurganlık Süresi: Gelecekte Kadınlar Nasıl Görünecek?

0
722
Daha Kisa Boy, Daha Fazla Kilo, Daha Uzun Dogurganlik Suresi Gelecekte Kadinlar Nasil Gorunecek

Farkında olmasak da insan yavaş yavaş evrim geçirmeye devam ediyor. Antik çağlardan günümüze kadarki süreçteki kadar etkili olmasa da, insan evrim geçirmeye devam ediyor 

Genetik mutasyonlar ve çevresel faktörlerle olan bu ilerlemeye “mikro-evrim” deniyor. Elbette bu evrimi birkaç kuşakta görmek imkansız ama bilimsel çalışmalar bu ufak tefek değişimleri ortaya koyuyor.

Bilim insanları gelecekteki insanın olası görünümünü hesapladı. Buna göre erkeklerin boyu giderek uzarken, kadınların da giderek kısalacağı ön görülüyor.

Daha kısa boy, daha kıvrımlı hatlar ve daha kilolu bedenler demek. Tabii bu aşırı bir kilo değil. Ortalama kilonun artmasından, birkaç kiloluk farklılıktan söz ediyoruz.


1880’lerde dünyaya gelen insanların %10’unda olan ekstra kol damarı bulunurken günümüzde bu oran %30’u aşmış durumda. Bu da evrimin büyük kanıtlarından biri olarak görülüyor. 2100 yılında doğan neredeyse herkesin bu damara sahip olacağı belirtiliyor.

Kadın yüzünde de belirgin değişimler oluyor. Elmacık kemikleri daha çıkık hale gelirken ağız küçülüyor. Yüzün üst kısmı daha belirgin, alt kısmı daha geri planda kalıyor.

Aslında her iki cinsiyette de çenenin küçülme sebebi modern diyetler. İlk çağdan günümüzü yeme alışkanlıkları çok değişti. Günümüzde çok daha az çiğnemeye ihtiyaç duymamız nedeniyle pek çok insanın dişleri çenesine sığmıyor. 20’lik dişlerin çeneye sığmaması evrim kanıtlarından biri olarak görülüyor. Çeneni giderek küçülmesi, kafatasının daha da büyümesine yer açıyor.

Ancak erkeklerin kafatası büyürken kadınlarınkinin küçüleceği öngörülüyor. Kafatası çenenin küçülmesi sebebiyle büyür ve sertleşirken, beyin ise şaşırtıcı şekilde küçülüyor. Bu konuda farklı araştırmalar var; ama genel olarak kadınların kafasının küçüldüğü gözlemlenmekte.


Bebekler yetişkinlerden daha fazla kemikle doğar ve bu kemikler çoğunlukla ayaktadır. Büyüdükçe bu kemiklerin bazıları kaynar. Bu basit biyoloji bilgisini bilmeyen yoktur. Ancak yapılan araştırmalara göre insanlar giderek daha fazla ayak kemiğiyle doğuyor ve giderek daha kemikli görünümlü ayaklara sahip oluyoruz.

Kadınların kalp sağlığı giderek daha da artıyor. Doğurganlıkları da öyle. Aslına bakarsanız şu an da yaşayan tüm sağlıklı genç kadınlar, istisnalar dışında büyükannelerinden daha geç yaşta menopoza girecek. Gelecekte de bu durumun devam edeceği ve menopoza girme yaşının çok daha geç olacağı öngörülüyor. Kadınların çocuk sahibi olma aralığı genişliyor.

Bağımlılığa yol açan genlerin aktarılmasının zorlaşmasıyla gelecekte zararlı alışkanlıkların da ortadan kalkmasını sağlayacak.
Bağımlılığa yol açan gen reseptörlerinin çekinik olarak yeni nesillere aktarılmasının zorlaştığını fark eden bilim insanlarına göre görünüş değişse de gelecek nesiller daha zor koşullarda hayatta kalmak için daha sağlıklı vücutlara sahip olacaklar.