“İster olumlu ister olumsuz olsun her duygumuz aslında bize rehberlik ediyor”
Koçluk çalışmalarına gelen pek çok kişinin ortak çabası hissettikleri olumsuz duygulardan kurtulmaktır. Korku, endişe, öfke, mutsuzluk, kıskançlık ve benzeri olumsuz duyguları hissetmek istemiyoruz. Çare olarak bu duyguları görmezden geliyor, bastırıyor, iyi hissediyormuş gibi davranıyor ya da hızlı yoldan tam tersi şekilde hissetmemizi sağlayacak alışkanlıklar geliştiriyoruz. Kısacası çareyi onlardan kaçmakta buluyoruz.
Oysa duygulardan kaçmak; duyguları saklamak, görmezden gelmek ya da kendimizi kandırmak bir çözüm değil. Tam tersi kaçarak istemediğimiz tüm duyguları daha da büyütüp, derinleştirip, hücrelerimize hapsediyoruz. Hatta bazen de yağmurdan kaçarken doluya tutuluyoruz. Aklımıza gelebilecek her bir bağımlılığın büyük çoğunluğu bu kaçmaların sonucu olarak gelişiyor. Olumsuz duygularımızdan kurtulmaya çalışmak yerine onları bir uyarı aracı olarak değerlendirdiğimizde ise rehberliklerinden olumlu yönde faydalanabiliyoruz.
Duygularımızdan Kaçmak Yerine Yüzleşmeyi Seçmeliyiz
Öncelikli olarak yapılması gereken şeylerden bir tanesi kendimizi iyi hissettirmeyen duygulardan kaçılması gerekmediğini anlamaktır. Bu duyguların da aynı bize kendimizi iyi hissettiren olumlu duygular gibi yaşanmasına izin vermek gerekir. Ancak burada önemli bir ayrıntıya dikkat edilmelidir. Duygunun yaşanmasına izin vermek ile çaresizce o duygunun içinde günler, aylar geçirmek ya da kendini bu duygunun tutsağı yapmak aynı şey değildir.
Olumsuz duyguların sağlıklı bir şekilde yaşanmasına izin vermek için onlarla yüzleşmek ve onları sorgulamak gerekir. Duygularla yüzleşmek onları kabul etmektir. Bu duygular yokmuş gibi davranmak yerine bu hisler içinde olduğumuzu kendimize itiraf etmek gerekir. Korkmak, endişelenmek, heyecanlanmak aynı mutlu olmak, huzurlu olmak kadar doğaldır. Dolayısı ile bu hisler içinde olmak anormal bir durum değil sadece sorgulanması gereken bir durumdur. Sorgulamaktan kastımız ise bu duygunun neden ortaya çıktığına bakmak, bize nasıl bir uyarıda bulunduğunu anlamaya çalışmaktır. Ancak bu sayede duyguların ortaya çıkmasına neden olan gerçek sebepleri görebilir ve bu sebeplerin giderilmesi için çözümler üretebilir, kendimizi yeniden iyi hissedebiliriz.
Olumsuz duygularımız kimi zaman somut bir nedenden, büyük bir çoğunlukla da düşüncelerimizden kaynaklanır. Bedenimiz ya somut bir sebep karşısında önlem almamız için ya da sistemimizde bizi iyi hissettirmeyen düşüncelere kapıldığımızın bir göstergesi olarak uyarı vermektedir. Her iki durumda da olumsuz duygulara takılıp kalmak, onları hissetmemek için çaba sarf etmek yerine vermek istedikleri uyarılara bakmaya başladığımızda gerek somut nedenler karşısında yapabileceklerimize odaklanıp çözüm üreterek, gerek yaşanması gerekiyorsa duyguya izin vererek, gerek düşüncelerimizi fark edip düzelterek hem kendimiz için doğru adımları atabilir hem de olumsuz duyguların kendiliğinden geçmesini sağlayabiliriz. Bu sayede duygularımızın esiri olmadan, rehberliklerinden faydalanmış oluruz.