Rahim Ağzı Kanseri Hakkında Doğru Bilinen 7 Yanlış
Kadın kanserleri arasında ilk sıralarda yer alan rahim ağzı (serviks) kanserinin görülme sıklığı dünya genelinde tüm kadınlar arasında giderek artıyor. Her yıl dünya genelinde 35-55 yaş arasında yaklaşık 570 bin kadın rahim ağzı kanseri teşhisi alıyor.
Erken dönemlerde sessiz bir seyir izleyen bu hastalığın ortaya çıkmasında en önemli etken HPV (Human Papiiloma Virus)
Kadın üreme organlarından uterus (rahim) armut şeklinde ve büyüklüğünde (8-9 cm) kas dokusundan zengin bir organ. Rahmin vajina ile birleştiği bölgeye rahim ağzı (serviks) adı veriliyor. Erken dönemde belirti vermeyen rahim kanseri çoğu durumda iyice ilerleyip başka organların çalışmasını engellemeye başlayıncaya kadar ne yazık ki bilinmez kalıyor. Erken evlerde başka bir şikayet yaratmayan bu hastalıkla ilgili olarak birçok yanlışın doğru kabul edildiğini dile getiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, hastalıkla ilgili yaygın yanlışları ve doğrularını şöyle sıraladı.
YANLIŞ: “Rahim ağzı kanseri çok nadir görülür”
DOĞRU: Rahim ağzı kanseri dünyada meme, kolorektal ve akciğer kanserinden sonra 4. sırada yer alıyor. Dünyada her yıl yaklaşık 570 bin kişi serviks kanserine yakalanıyor ve bu yakalananların yarısı hayatını kaybediyor. Türkiye’de de her 100 bin kadında 4,42 oranında görülen hastalık gelişmemiş ülkelerde çok daha sık görülüyor.
YANLIŞ: “Rahim ağzı kanseri erken teşhis edilemez ve önlenemez”
DOĞRU: Rahim ağzı kanseri düzenli kontroller ve smear testleri sayesinde erken teşhis edilebiliyor ve böylece önlenebiliyor. Pap smear testi ve HPV testi sayesinde de rahim ağzı kanserlerinin yüzde 90’ı erken dönemlerde, hatta daha hücre değişimlerinin ilk ortaya çıktı süreçte yakalanabiliyor. Hastalığın gelişmesi uzun yıllar alıyor ancak bu sürede rahim ağzındaki hücreler HPV enfeksiyonu gibi birtakım faktörlerle karşılaşarak değişime uğruyor ve hücrelerde anormallikler saptanıyor. Smear testi rahim ağzındaki bu hücresel değişikliklerin saptanmasına imkan veriyor. Böylece daha henüz kanser gelişmeden kanser öncesi lezyonlar saptanarak kolayca ve hastaya zarar vermeden tedavi edilebiliyor. Rahim ağzı kanser taraması için 21 yaşından sonra her 3 yılda bir smear testi yaptırılması gerekiyor.
YANLIŞ: “Tüm HPV enfeksiyonları kansere yol açar”
DOĞRU: Genital bölgeye bulaşan Human Papilloma Virüsünün (HPV) türleri, kansere yol açmadaki rollerine göre yüksek risk ve düşük riskli olarak adlandırılıyor. Düşük riskli olan HPV türleri genital bölgede siğillerle kendini gösteriyor. HPV Tip 16 ve 18 ise en sık saptanan yüksek riskli HPV türlerini oluşturuyor. Yüksek riskli HPV ile oluşan hücresel değişikliklerin bazıları 8-10 yıl içerisinde kansere dönüşebiliyor.
YANLIŞ: “Smear testinde anormal hücre kanser demektir”
DOĞRU: Smear testinde anormal hücre görülmesi her zaman kanser anlamına gelmiyor. Bu anormal hücrelerin ilerleyen dönemde kansere dönüşme riskine karşı hastanın incelenmesi ve takibi gerekiyor.
YANLIŞ: “Smear testi yaptırmak ağrılı bir işlemdir”
DOĞRU: Acıbadem Fulya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen smear testinin normal jinekolojik muayene sırasında rahim ağzına fırça sürülerek yapılan tamamen ağrısız bir işlem olduğuna dikkat çekiyor.
YANLIŞ: “Aşı yaptırırsam rahim ağzı kanser olmam”
DOĞRU: Rahim ağzı kanserinden korunmada HPV aşısı önemli bir rol oynuyor. HPV aşısının başlıca amacı rahim ağzı kanserinden, ikincisi ise genital siğillerden korunmak. 9 yaş ile 26 yaş arasında yaptırılabilen HPV aşısının 11-12 yaş civarında hem kız hem erkek çocuklara yaptırılması öneriliyor. Ancak aşı belli sayıdaki HPV tipine karşı yapılıyor, dolayısıyla tüm HPV tiplerini kapsamıyor. Bu nedenle aşı yapılsa da Smear ile tarama testlerine devam etmek gerekiyor.
YANLIŞ: “Rahim ameliyatı olanlar da smear testi yaptırmaya devam etmeli”
DOĞRU: Miyom, kanama gibi nedenlerle rahim ameliyatı (histerektomi) olanlarda smear yapılmasına gerek olmamakla birlikte ancak kanser nedeniyle ameliyat edilenlerde smear takibi yaptırılması gerekiyor.