Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzelerinden Mevlana Müzesi’nin Kubbe-i Hadra’sı, bilinen adıyla Yeşil Kubbesi’nde tarihinin “en kapsamlı” restorasyonu büyük bir titizlikle sürüyor
Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzelerinden Mevlana Müzesi‘nin Kubbe-i Hadra’sı, bilinen adıyla Yeşil Kubbesi’nde tarihinin “en kapsamlı” restorasyonu büyük bir titizlikle sürüyor.
Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad tarafından Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin babası Sultanü’l-Ulema Bahaeddin Veled’e hediye edilen arazide Mevlana’nın 17 Aralık 1273’te vefat etmesinin ardından türbe yapıldı.
Mevlana‘nın kabri üzerindeki Kubbe-i Hadra’nın yapımı bir yıl sürdü. 1274’te, dört adet “fil ayağı” denilen kalın sütun üzerine yapılan, içi alçı kabartmalarla süslenen türbenin, dışarıdaki 16 dilimli külahı, turkuaz renkli çinilerle kaplandığı için türbe “Kubbe-i Hadra” (Yeşil Türbe) ismini aldı.
Bugünkü şeklini Kanuni Sultan Süleyman döneminde alan Kubbe-i Hadra, 1698, 1798, 1816, 1835, 1912, 1949 ve 1964 yıllarında olmak üzere 7 defa restorasyon geçirdi.
Kubbe-i Hadra’yı süsleyen turkuaz renkli çiniler, haziran ayında başlayan restorasyonun bitimiyle yeniden eski ihtişamıyla hayat bulacak.
Konya Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, Kubbe-i Hadra’nın dünya kültür tarihinde önemli mekanlardan biri olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin yüzük taşı
Yarar, Kubbe-i Hadra’yı Türkiye’nin yüzük taşına benzeterek, “Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzelerinden olan Mevlana Müzesi’nin Kubbe-i Hadrası’nın restorasyonuna çok önem verilmektedir. Gerek Kültür ve Turizm Bakanlığı olsun gerekse bu hizmeti sürdüren vakfın yetkilileri olsun hassasiyetlerini her kademede ortaya koymaktadırlar.” diye konuştu.
Kubbe-i Hadra’nın çinilerinin yenilenmesinin uzun zamandır gündemde olduğunu dile getiren Yarar, 1960 yılında yapılan restorasyondan sonra çinilerin artık deforme olduğunu anımsattı.
“2021 Şeb-i Arus öncesi çalışmalar tamamlanacak”
Yarar, ön hazırlık çalışmalarının 3,5 yıl sürdüğünü belirterek, “Konuyu Sayın Bakanımız Mehmet Mehmet Nuri Ersoy Bey’e arz ettik. Onların talimatları doğrultusunda da restorasyon faaliyetleri sürdürülmektedir. 2020 yılının haziran ayının başında faaliyetler başladı. Önümüzdeki yıl, 2021’in Şeb-i Arus’undan önce eylül ayının sonlarında da bitirilmesi planlanmaktadır.” ifadesini kullandı.
Kubbe-i Hadra’ya ismini veren yeşil çinilerin indirildiğini anlatan Yarar, Selçuklu döneminde yapılan tuğla kubbeye ulaşıldığını belirtti.
Bina 100 tonluk ağırlıktan sıyrıldı
Tuğla kubbede de restorasyon çalışmalarının gerekli boyutları neyse koruma, bilim kurulu ve röleve müdürlüğünün kontrolünden geçeceğini anlatan Yarar, restorasyonun ince bir işçilik ve titizlikle devam ettiğini aktararak, şöyle devam etti:
“Kubbe-i Hadra’nın çinileri ile altındaki tuğla kubbe arasında yer yer 15 ila 18 santimetre kalınlığında beton ile karşılaşıldı. Bu beton yaklaşık 100 ton, bir başka ifadeyle kubbenin üzerinden binaya ağırlık teşkil eden 100 ton sıyrıldı, yere indirildi. Bu işlem yapılırken müteahhit firma tüm hassasiyeti ortaya koymuştur. Bu 100 tonluk beton yükününün yerine, hangi projeyle yükün azaltılacağına bilim kurulu karar verecek.
Yeni yapılacak çini bilim kurulumuz tarafından daha önce 1835’teki restorasyonda kubbenin üzerinde değerlendirilmiş olan çininin renginin aynısı olmasına karar verilmiştir. Şu anda üzerinde 1965’te yapılan çiniler vardı. 1965’teki çiniler söküldü. 1835’teki çinilerin rengiyle aralarında çok küçük farklar olabilir.”