Sen sadece sen değilsin! Ataların mirasını şifalandırmak hem seni hem de gelecek nesilleri iyileştirir…

0
303
Sen sadece sen değilsin!

Aile dizimi son günlerde ülkemiz insanının en fazla merak ettiği konuların başında geliyor. Aile diziminin İslam dinine aykırı bir yönünün olup olmadığını merak edip araştırmaya çalışan da pek çok kişi var.

Sistemin kurucusu olan Alman psikolog, psikoterapist ve filozof Bert Hellinger’in asistanı ve kendisinden sonraki ISCA (Uluslararası Sistemik Dizim Birliği) Başkanı Max Dauskardt ve eşi Alemka’nin öğrencisi olan aile dizimi kolaylaştırıcısı ve psikoloji bilim uzmanı Nevin Nesrin Soysal tarafından yazılan 7 Ced 7 Nesil Ailenin Mutluluk Atölyesi kitabı, konuyu İslam tarihi açısından ele alırken Orta Asya’daki köklerimizin bu yönteme olan yaklaşımına da yer veriyor. Üstelik kitap sadece bilgi vermekle kalmıyor. Kişinin anne-baba ve atalarıyla olan meselelerini çözmek için kendi kendilerine uygulayabileceği egzersizler, dua ve ibadet kalıpları, meditasyonlar da kitabın içeriğinde yer alıyor.

“Kuran Ayetleri, Rasulullah’ın ve Hz. İbrahim’in Sünneti, Epigenetik ve Aile Dizimi Terapisinin Işığında Anne Baba İlişkilerini Şifalandırma, 7 Ceddimizin Travmalarından Arınma ve Gelecek Nesillere Temiz Genler Bırakma Yolculuğu” olarak da özetlenebilecek Mutluluk Atölyesi kitabında yazar Soysal “Mutlu olmak ibadettir. Mutluluk, en değerli mirasındır” diyor.

Kitabın arka kapağı içeriği şu şekilde özetliyor:

Sen, sadece sen değilsin!!!

Şu an yaşadığın hayat, geçmişte atalarının düşünce ve davranışlarının bir sonucu.

Yaşayacağın hayat ise gelecek nesillerinin nasıl insanlar olacağını belirliyor.

Hayatını sadece kendin için değil, senden sonraki nesillerin için de değerlendirmelisin. Acına, kederlerine, sahipsiz kalmış yaralarına uzaklığın, hayatın özü olan sevgiye ve mutluluğa olan uzaklığındır. Sen kendini şifalandırdığında, senin içinde şifalanan, geçmiş ve gelecekte herkesin içinde şifalanır. Kendi içinden temizlediğin her acı, her yara, her umutsuzluk, her öfke, her hastalığın yerini ilahi nur alacaktır. Senden gelecek nesiller, senin oluşturduğun bu nuru hayata yansıttığı sürece, sen bu dünyada var olmaya devam edeceksin. İşte bu, sonsuzluk demektir!

Sahip olduğun öfke, nefret ve korkular, seni kuşatan büyük sevgiyi görmeni engelliyor. Onların gitmesine izin verdiğinde, geride kalacak olan büyük sevgiyle kucaklaşabilirsin. Bu, atalarından sana doğru akan derin sevgidir. Bu, onların hatalarını tekrar etmeden, onların genlerini, yani atalarının bayrağını, daha ilerilere taşıman için, sen izin verdiğinde seni kuşatacak olan büyük güçtür. Bu, kendini keşfetmen, bu dünyada Yaratıcı’nın sadece ve sadece sana verdiği has esmanı, eşsiz özelliklerini hayata sunman için seni destekleyecek ve sonsuz olana yaklaştıracak derin sevgidir. Bu, sana verdiği kaderi kabullenmen ve bunun olabileceklerin en güzeli olduğunu görmen için Rabbinin sana olan çağrısıdır. Bu, ancak ana babanın rızasından geçerek girebileceğin, cennete açılan kapındır.

İyiliğin ve mutluluğun, yaşam amaçlarına ulaşmışlığın, torunlarına bırakabileceğin en değerli mirasındır.